kâğıt üzerinde herşey ve adı yok şimdinin

bir adım kaldı bak

o sonsuz sabâha…

”at, ben tutacağım”

diyor,

ses.

kimsiniz..?

waiting_s_.jpg

bu yol nere götürür beni?

bu adım hangi bilinmeze?

adım hanginizce biline?

ya ses verin

bir yol,

ya nefes

 

 

 

52 responses to “kâğıt üzerinde herşey ve adı yok şimdinin

  1. dün;
    belki
    bir küçük şey!
    kayb oluvermiştir
    odan’ın
    en taralı yerinden..
    ve..gelirken
    getirmiştir
    bir damla
    sen-den..

    dönüyor şimdi,
    işte!
    getiriyor
    istediğinden..

    *her kayb’olanın
    farkına varılır mı?

  2. kaç bir damla hem…….
    her kayb’ettiğimin olmasa da belki, çoğunun farkındayım ya, budur belki de en çok yoran.
    şimdi samimi olarak bir şey demeliyim.. kalbimi bu denli elimde hissetmemiştim. avucumda atıyor ve bastırıyor bütün yalnızlığımı. hem belki yalnızlık da yalan.. o bizim için bir maske mi yoksa..? ben de mi yalan..? şimdi koşmak isterdim ıssız bir ormanda çırılçıplak ve avazım çıktığı kadar bağırmak. ne çâre? neye çâre? -hormonâl bir durum olmalı- diye geçiştirmek istiyorum.
    şimdi acaba duygularımı saklasam daha mı ahlâklı olurdum..?ben bunu hiç yapmadım ve yapamıyorum.
    şu tren gelse de binip gitsem…

  3. yay
    ve akreb
    sınırda komşu-dur..

    capricorn
    yay-a
    mikroskop ile
    bakıyor..

    ortada
    hiç bir şey
    görünmüyor ya
    aslında

    vega
    tam
    19’un üzerinde
    katlandığında..

    *sazlar çalınır
    çamlıca-nın
    bahçelerinde!..

  4. ey cânân !…
    mâhiler gibiyim bu ummanda.
    cilanı lûtfeyle;
    pâk olsun zâhir ile batınım.
    dirhem şekva etmem.
    sana kasem olsun ki,
    izdivacım vuslata…
    harmanla,
    cilal,
    esirgeyen ve
    bağışlayan adıyla…sf/13
    . . .

  5. bir adım kaldı bak
    o sonsuz sabâha…
    “at, ben tutacağım”
    diyor,
    ses.
    kimsiniz..?
    bu yol nere götürür beni?
    bu adım hangi bilinmeze?
    adım hanginizce biline?
    ya ses verin
    bir yol,
    ya nefes

    Sesi, de sesleneni de, duyani da bir turlu cikaramdim hic..

    Tren gelir, hos gelir de kulaklarimdadir hep..

  6. Ne ses kaldı
    Ne nefes

    Baki kalan
    damla damla okumak oldu…

  7. ..ve..
    ..zeyl’in bıraktığı noktadan;

    ..ve selâm ün alel mürselîn,
    ..vel hamd ü lillâhi rabb il ‘âlemîn.

  8. geldim şekerim,
    ağır ağır kahvemi yudumlarken okuğum satırlarından aldı beni bir düşünce kütlesi :)
    ya ses ya nefes,
    belki de hiçbiri değil…

  9. müzmin bey’e özel not:

    sevgili müzmin bey hocam;
    eğer sizin için zaruret değilse her yorumunuz için farklı bir mail adresi kullanmayınız. bu durumdan dolayı (her yorumunuzda farklı bir adresi verdiğiniz için) yorumunuz siz yazdıktan epey bir süre sonra görünür oluyor (duruma göre 1, 5, 12 saat).. zira daha önce yorumu yayınlanmış bir ziyaretçinin yeni yorumu doğrudan görünür olmakla birlikte eğer kişi ilk kez bu bloga yorum yazıyorsa söz konusu yazısı moderatör onayı için bekliyor. moderasyondan sonra yazılmış olduğu saate göre ilgili sayfada yerini alıyor. örneğin bu sayfadaki yorumunuzu henüz onayladım ve yorumunuz saat olarak sizden daha sonra yazmış üç yorumcunun yazılarının arkasında kaldı. dahası son yazılan yorumlar bölümünde de bu üç arkadaşımızın yorumlarının arkasında kaldı. hal böyle olunca sözgelimi 2 saat önce sayfayı ziyaret eden bir kullanıcının an itibariyle tekrar girmiş olması durumunda “eh! yeni bir yazı yok” diyerek sizin yorumunuzu okumaksızın sayfadan çıkması kuvvetle muhtemeldir.. işin daha da vahim yanı, bu sözü edilen kullanıcının herhangi bir kullanıcı değil blogun sahibi candan hanım olması da olası bir durumdur!.. zira kendisi henüz beginner seviyesinde bir wordpress kullanıcısı olduğu için moderasyonu daha çok ben yapıyorum.. sözün özü; bundan sonraki yorumlarınızda, bundan önce kullandığınız üç mail adresinizden birini tercih ederseniz yorumunuz onay beklemeksizin doğrudan yayınlanmış olacaktır..

  10. Sevgili Interlock,
    bize vega’yı anlatır mı? takımyıldız oluşundan gayrı bir bildiğimiz yoktur ve dahi 19’un üzerine katlandığında n’olur? 21 kasım doğumlu bir yeğenim var ve evet o kadarını biliyorum, akreple yay arası bir şey ama ne? fakât aramızdaki bağ târif edilecek cinsten değildir. herif türkçe bi’ tek cancan teydedim (candan teyzecim) demeyi biliyor, o denli yâni :))

  11. Filizim
    Cânân sana lûtfeylemiştir muhakkak..ve sen biliyorsundur ya , öyle işte.. ihmâl etme beni, imhâ et buz serinliğimi, yaz bana sözlerini sıcacık, ısıt beni, yalnızlığımdan azâd et!

  12. Müzmin Bey,
    ben de çıkaramıyorum işte..
    bir bilen vardır diye danıştım emme heyhat :))

    odaları niye boş gelir trenin..?

  13. Hasan’cığım
    geleceğim hazırsa yeni yerin, az sonra :))
    öyle deme içimi burkma, kaç kişiydik eskiden, kaç kişi kaldı şimdi?
    duyguuuuuu, biraz duyguuuuu bütün isteğim buydu :P

  14. G’ciğim,
    yalvarıyorum sana bir isim ver :))
    ya ses, ya nefes
    ikisinden biri olmalı muhakkak
    yoksa yine mi aldanıyorum
    ben bir düşperestim ne olsa
    aldanmam çok mümkün

    yuvanı bırakıp gitme öyle ıssız, ben gidince korkuyorum :P

  15. Halid! Haliiiid!!!
    beni yine mi rezil ettin! yazzıklar ossun sana gönderdiğim maillere :P şu dediğine bak…
    ”işin daha da vahim yanı, bu sözü edilen kullanıcının herhangi bir kullanıcı değil blogun sahibi candan hanım olması da olası bir durumdur!..”
    haaa… daş düşebülür, ayu çukabülür! öyle mi yâni???

    Müzmin Bey,
    siz lûtfen benim kusuruma bakmayın.. bütün bunlar benim yüzümden oluyor aslında. gün içinde bloga bakamıyorum, yine iş Halid’e kalıyor.. fazla sorumluluk sahibi Halid, hepsi bundan.. kendi bloguna bile yazmazken, benim blogum için cansiperâne uğraşıyor, sağolsun..

  16. Nun Şiirleri Müellifi

    Bir adım atılsa ulaşılır mı o sabaha?
    Öyle ise..
    Atmışız onca adımı haybeye.
    Vesikamı hazırladım ben çoktan
    Adımı atmak ve kendimi tanıtmak için.
    Diyeceğim sözüm hazır dedim ya.
    Boşa değil işte.
    Ezberledim ben onu Kalu Bela’dan.
    Korunuyorum nicedir böylece her türlü bela’dan.
    Rabbim sen bizi koru lütfunla
    İsmini bilmeyen ve de unutan her teba’dan (Amin)

  17. benim asıl endişem söz konusu yorum moderasyonu olayının zamanımı alıyor olması.. zamanım candan’a feda olsun be :)

    mesele şu ki yorum onaylanınca ilk yazıldığı saate göre listeleniyor. mesela bir yazı için 46 yorum var ve yazı yayımlanalı 37 saat olmuş ve yine diyelim ki müzmin bey sıralama olarak 5. sıradaki yorumun sahibi. fakat yorumunu ben henüz onayladım.. bu durumda müzmin bey’in onaylanmış yorumu . sıradaki yerini alacaktır. yorumları/tartışmayı takip eden bir ziyaretçi de her seferinde 46 yorumu baştan okumayacağı için müzmin bey’in yorumu boşa gitmiş olacaktır.. bu olası durum yazının boşa gitmiş olmasından daha vahim sonuçlar da verebilir.. endişem budur..

  18. Nun Şiiri Defterdarı Bey :)))
    nedir kalu bela? bizi aydınlatınız lütfen..
    vergi almayı biliyorsunuz kardeşim! bunu da bilin alala!!!

    ismini bilmeyenler olabilir. isim de o kadar mühim değildir bâzen..de
    duyumsayamayanlar var ya, ezbere bilirken Kitâbı..işte ben en çok onlara zıtım.

  19. Halidim be! işte budur!
    maillerim de sana fedâ olsun be! daa tonla var hehe :)))

  20. ..faidesi olur mu, bilmiyorum..ama..

    a’raf suresi: 172. ayet..

    *elestü birabbiküm, kâlû belâ, şehidnâ..

  21. ”Hani Rabbin, Ademoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” (demişti de) Onlar: “Evet (Rabbimiz’sin), şahid olduk” demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir. ”
    172. âyet’in türkçesi için, wiki böyle diyor..bu kadarını okumuştum ve ben aslında kâlû belâ’nın kıyamet olarak çevrilmesini anlayamıyorum. benim için bu nokta mühim, bir parça daha yardım ederseniz belki anlayacağım..sevgiler…

  22. Candan hanim,
    Yilmaz erdogan “yol bi yere gitmez, o bir durma bicimidir ve iyi yolculuklar dilenmez her yolcuya, adam surgune de gidiyor olabilir” (mealen) demisti bir siirinde…
    Ha ben de diyorum ki odalari bos gelen trenin yaptigi yolculuk zor gecmistir….
    Ondan ses cikmiyordur… :)

  23. Fatih’ciğim :)
    Yılmaz mı demiş, Erdoğan mı? yoksa Yılmaz Erdoğan mı demiş? ımm her üçünü de sevmem, geçiniz efendim, geçiniz..!

    ama bakın siz ne güzel söylemişsiniz, buna bayıldım :)))

  24. ..efendim..
    ..kâlû belâ..kıyamet günü değildir ki..
    ..yani..apaçık görünüyor zaten..

    ..”sizin ile kıyamet günü, kolay geçiş
    yapabilmeniz için bir kontrat yapıyorum..ve..
    “şunları şunları yapın/yapmayın” diyorum..
    ..diyor..

    ..diğer açıklamalar..eh..sonra..acele yok..

  25. ..ve ayrıca..”yol” için de..
    ..aynı sure’nin..178. ayetini okuyunuz..
    ..
    ..yürüyünüz..koşunuz..veya raylara atlayınız..
    ..siz..
    ..korunursunuz efendim..ve..hep
    ..korunacaksınız..
    ..neden mi?
    ..ben nereden bileyim?..
    ..ama..öyle işte..

  26. ”Allah kime hidayet verirse o artık hidayeti bulmuştur; kimi şaşırtıp-saptırırsa artık onlar da hüsrana uğrayanlardır. ” bu da 178. âyet.
    o kontratın tarihi yâni hah şimdi oldu.. zamanla ilgili bir kavram olduğunu, tarihsiz bir bilgiyle..neyse ben çok konuşmamalıyım bu hususta.

    şimdi bir şey diyeyim ama -acaba kalkan kalkar mı üzerimden- diye de bir bakıma korkuyorum. ama dediğiniz gibi oluyor hep, ne hikmetse, bir el…öyle işte..

  27. ..evet..el..
    ..ve siz henüz..el’i..pek az biliyorsunuz..
    ..ancak..bu pek az bilmek..
    ..o kadar pek çok şeyleri hallediyor ki..
    ..179. ayetin içinde bahsi geçenler arasında..

    ..efendim..179. ayeti de dikkatle okuyunuz..
    ..ve bu gece yastığınızda..konuşunuz..
    ..sizi o çok seven ile..sarılınız..birlikte olunuz..
    ..hani o beyaz karlar altında..tek başına..
    ..olan..vardı ya!.. hani yapa yalnızdı!..

  28. Halid bey,

    Yolactigim karmasadan oturu muteessirim.

    Fakat, bu beceriksiz yazilim zimbirtilariyla dalga gecmek gibi de kotu bir huyum var. Eskiden daha beterdim. [Yani, bu bir tesellidir :) ]

    Akismet isimli ‘teknolojiye’ zerre kadar itimadim yok. Bunca aklibasinda bihaberin Akismet kadar merkezi bir seye bel baglamasini, ya da uckur cozmesini anlayamiyorum.

    Ote yandan, artik sizin de bildiginizi sandigim uzere, okunmak icin yazmiyorum pek. :)

    O yuzden, yazdigim seylerin arada kaynayip gitmesini dert etmiyorum.

    Siz de dert etmeyiniz lutfen –Kalemzede gibi yapin yani; akliniz estiginde yorumlari topyekun silin filan :)

    Bu arada, dinleyici istekleri aliyor musunuz bilmiyorum. Ama, eger bu tur bir imtiyaz veriyorsaniz aradabir, buradaki css’de italiklerin beyaz gorunmesini engeller misiniz lutfen.

    Bir de, jazetta’da ‘Yorum tarafindan XXXXX’ yaziyor. Onu da ‘Yorum, XXXXX tarafindan’ olarak duzletirseniz yeni yetisen neslin Turkce konusundaki tereddudlerini gidermekte cok onemli bir hizmete imza atmis olursunuz –Jazetta’ya da sizin baktiginizi farzediyorum.

    Satirlarima gecici olarak son verirken, Blogistan’in sanli artizan proleteryasini, nerde yasiyor ve yasatiliyorlarsa, saygiyla selamlar; aydinlik gunlere hep beraber ciktigimiz o gunlerde unutulmayacaginizi bilmenizi isterim.

    Heil das neu Weimar! :)

  29. halid bey,

    yorumları/tartışmayı takip eden bir ziyaretçi de her seferinde 46 yorumu baştan okumayacağı için müzmin bey’in yorumu boşa gitmiş olacaktır.. bu olası durum yazının boşa gitmiş olmasından daha vahim sonuçlar da verebilir.. endişem budur..

    Vurgulandirdigim yerleri okuyunca gulmek krizi tuttu neredeyse. Zannedersem, ne dediginizi anliyorum. :))

  30. Candan hanim,

    odaları niye boş gelir trenin..?

    Ben boyle bir tren ne gordum ne de duydum.

    benim bildigimin odalari degil de vagonlar bos gelir.. doldurup gotursun deyudur, herhalde.

  31. müzmin bey hocam;

    ben de sizinle aynı nedenden yani akismet denen teknolojiye itimat etmediğimden ötürü “sadece daha önceden yazanlar yorum yazabilir, ilk yorumlar için moderasyon gereklidir” seçeneğini kullanıyorum.. zira bir dönem kendi blogum spamlere boğulmuştu, akismet’in aktif olmasına rağmen..

    düzeltme olayına gelirsek.. wordpress, seçenekleri itibariyle blogspot’tan epey farklı, malumunuz.. burada kodlara müdahale edemiyor, “sidebar widget” ve saat tarih ayarları gibi bir iki detay dışında pek bir düzenleme yapamıyoruz. bu nedenle italik yazıların beyaz olması hakkında yapabileceğim bir şey yok.. css konusunda çok aptalca bir uygulaması var wordpress’in; para istiyor bunun için.. eğer göz attıysanız, css bölümünde şöyle bir ibare olduğunu görmüşsünüzdür: “You can edit your CSS and preview the changes for free.”..
    ilaveten, jazetta’ya da yine ben göz kulak olmaya çalışıyorum (hoş, metin abi kıvırdı işi epeyce bugünkü panik durumunu saymazsak) ama orası için de aynı durum geçerli.. lakin gün gelir de bu sevdiğimiz kullanıcılar müstakil alan adına geçmeye karar verirlerse o zaman wordpress yazılımı üzerinde dilediğimiz düzeltmeleri ve oynamaları yapabilir ve hatta diledikleri şekilde bir template bile hazırlayabiliriz..

    bu arada, siz okunmak için yazmasanız dahi sizi okumak isteyenler ya da okunmanızın gerekli olduğunu düşünenler olabilir.. nasıl ki insanlar sizin tercihlerinize kabullunmeliyse sizin de bu tercihi kabullenmeniz gerekir diye düşünüyorum.. :) yayınlanmış bir şey’in üzerinde yazanın hükmü kısıtlıdır diye düşünüyorum acizane.. “tüm hakları mahfuzdur” bir tür ütopyadır.. olsa olsa “bazı hakları mahfuzdur” söz konusu olabilir..

    sizi güldürdüysem ne mutlu bana..

    son olarak;
    warum “heil das neu weimar”?

  32. Halid bey,

    müzmin bey hocam;

    Hayirdir :)

    Sakal birakmistim bir ay once ama, saclarimi kestirmek icin berbere ugradigimda –yillardir kellemde bahcevan yapar kendileri– ‘ne o, pandaya donmussun’ deyince daha ona ‘sunlari soole guzel bir cember sakal halinde bicimlendir’ diyemedim. Zaten, Kaneze hanimin agzina geleni soyledigi gunlerden cok geride kalmamis, Tarikat sehyligim gundeme gelmisti. Adnan Hocaya benzemek ihtimalim beni tedirgin ediyordu. Fakat, sagolsun, bizim emektar kelle bahcevani ona da firsat vermeden kestirip atti. Once mevzuyu.

    O yuzden, hele de sakallarim da kesilmisken, bu ‘hoca’ meselesinin yeniden gundeme gelmesi, acaba milletin bildigi fakat benim bilmedigim bir sey mi var sorulariyla beni iskillendiriyor. Adnan Hoca’nin yazilarini okumam lazim. Neresi benziyor acaba? :)

    ben de sizinle aynı nedenden yani akismet denen teknolojiye itimat etmediğimden ötürü

    Hmmm.. baltayi azicik daha dikkatli savurmak lazim.. her defasinda boyle yeniden bilemek zorunda kalmak hos olmuyor.. daha da beteri, durup dururken bunu demis olmam. Halbuki, sizin o istikamette bir gafletiniz oldugunu dusudurtecek bir sey de pek yoktu. Ozur dilerim.

    “sadece daha önceden yazanlar yorum yazabilir, ilk yorumlar için moderasyon gereklidir” seçeneğini kullanıyorum.. zira bir dönem kendi blogum spamlere boğulmuştu, akismet’in aktif olmasına rağmen..

    OK. Bu iyi fikir. Fakat, simdi hatirlamiyorum, neredeydi, ‘kapi gibi’ bir de gizlilik politikasi filan oturmus tercih etmis bir vatandasimizin sitesine tuttum bir sey yazdim.. aaa.. lamba. benim eposta adresim orada oyle bana bakiyor.. Meger bunca tercume zahmetine de giren hanim abla bacimizin eposta adresinin de mahrem olmasi gerektiginden haberi yokmus..

    Duzeltti falan filan. Ama, bakmasam SPAM hokkasi olacaktim. O gunden beri dandik eposta dresleri girip, ilgili site yoneticilerini cileden cikariyorum :) Simdi, siz boyle lisan-i hal-i munasip ile soylyince duzelttim. Ama, gecicidir.

    css konusunda çok aptalca bir uygulaması var wordpress’in; para istiyor bunun için.. eğer göz attıysanız, css bölümünde şöyle bir ibare olduğunu görmüşsünüzdür: “You can edit your CSS and preview the changes for free.”..

    Hmmmm… evet. Bu yaziyi cok dikkatli okumayan bendeniz, Fatih beyin, paranin para zamaninda, 15 USD bayilmasina yol actim. Gene de sadre sifa bir sey olmadi. Yani, degisiklikler enften puften seyler. O gun bugundur Fatih beyin bana yaklasimi da degisti tabii, ama, anlayisla karsiliyorum. Florida’da o da ingilizce degil daha cok Ispanyolca konusuyordur –gelecekle ilgili planlari var da :)

    lakin gün gelir de bu sevdiğimiz kullanıcılar müstakil alan adına geçmeye karar verirlerse o zaman wordpress yazılımı üzerinde dilediğimiz düzeltmeleri ve oynamaları yapabilir ve hatta diledikleri şekilde bir template bile hazırlayabiliriz..

    Kisisel kanaatim: WordPress’in yiyecegi daha cok firin ekmek var. http://www.opensourcecms.com‘teki butun ne var ne yoksa son 2-3 ay icinde kurdum, kaldirdim. Iclerinden iki tanesi gozumu ya tuttu ya tutmadi. WP bunlardan birisi degil malesef.

    bu arada, siz okunmak için yazmasanız dahi sizi okumak isteyenler ya da okunmanızın gerekli olduğunu düşünenler olabilir.. nasıl ki insanlar sizin tercihlerinize kabullunmeliyse sizin de bu tercihi kabullenmeniz gerekir diye düşünüyorum.. :)

    Okuyanlar olursa hic bir itirazim olmaz tabii –hatta okudugunu soyleyenle karsilastigim herkes benim icin ciddi bir surpriz de oluyor. ne hale gelmis memleket demeden edemiyorum…

    Ah, ah.. ne gunlerdi.. Burhan Felek’ler, Peyami Safa’lar.. Sarikamis, Galicya, Plevne.. Zigetvar.. ve bagindan aldigi bir salkim uzum karsiliginda ardinda cil cil kubbeler sacan ordu..

    Tabii, siz yetismediniz o devirlere.. Bu nesle yanarim; cok sey kacirdi, cook..

    yayınlanmış bir şey’in üzerinde yazanın hükmü kısıtlıdır diye düşünüyorum acizane.. “tüm hakları mahfuzdur” bir tür ütopyadır.. olsa olsa “bazı hakları mahfuzdur” söz konusu olabilir..

    Dogru dersiniz.

    sizi güldürdüysem ne mutlu bana..

    Gulmek dediysem oyle degil.. ilk okuyustan sonra, ‘bir dakika, burada bir yerde farkli bir seyler vardi sanki’ dediklerimdir benim kasdettiklerim.

    son olarak;
    warum “heil das neu weimar”?

    Her ne kadar komunist soylemle ‘artizan proleterya’yi selamliyorsam da, tecrubelerim, bana, yonetim bicimlerinin evrimlerinin nihai noktasinin fasizm oldugunu soyluyor. [Bkz ‘demokrasinin besigi’ Ingiltere ve onun emeksizlerinden ABD]

    Mudebbirlik, ‘heil das neu weimar’ demek gerektigini soyluyor. Walla, ben de sizdenim, ben iste orada, demistim demem gerekebilir diye. :)

  33. Duyuru :
    Son gunlerde blog alanlarinda ve bazi cevrelerde hakkimda Ispanyol taife-i nisa’lari ile bazi iliskiler icinde oldugum ve bunun “gelecek” icin yapilmis bir yatirim oldugu yonunde bazi haberler yazilmis , yorumlar yapilmistir.
    Benim bu taife-i nisa ile olan iliskilerim tamamen profesyoneldir.
    Yanlis yada “dogru” ama gercek verilere dayanmayan bu tur tahminlerin gercekmis gibi algilanmamasi icin bunlari kamuoyu ile paylasmayi bir borc bilirim.
    HORMETLER :)

  34. Müzmin Bey,
    benim gördüklerimin hepsi boştu valla.. da bi’ türlü binemedim, rezervasyonsuz almıyorlardı ;)

  35. Fatih Bey,
    n’ettiniz kuzum siz!?

    ”Benim bu taife-i nisa ile olan iliskilerim tamamen profesyoneldir.”

    isterseniz bir daha düşünün. mübarek ay, insanların aklına şeytanlık sokmayın derim ben :))

    imza:
    kamuoyu araştırma komitesi başkanı

  36. Candan Hanim,
    Bi daha dusundum ve cumlemi milletin aklina seytan sokmamak icin soyle degistirmeye karar verdim.

    “Benim bu taife-i nisa ile olan iliskilerim tamamen para iliskisidir”
    yok bu da olmadi…
    “Benim bu taife-i nisa ile olan iliskilerim tamamen alis-veris tabanina kurulmustur”
    tuh battikca batiyorum….
    “”Benim bu taife-i nisa ile olan iliskilerimin icinde gram duygusallik yoktur”
    anam bunu de cekerler…
    Hah tamam sincik buldum…
    “Benim bu taife-i nisa denen cinsin ispanyol kanadi ile hicbir maddi yada manevi alis-veris icerisinde bulunmadim. Cismen ve ruhen sevmedim sevilmedim” :)))
    Buna da bisey diyen ciksin “yuuhh” diyicem deyip Muzmin Bey buyugumuzu tahrik etmek istemiyorum tabi… O yuzden bisi demiyecem :))

  37. hah hah haaaa :)))))))
    valla buldum bi şey ama, bu zevki Müzmin bey’e bırakmak istiyorum :))

  38. Fatih bey,

    Bu ilmegin icine, durup dururken taife-i nisa nereden dahil oldu sorusunu sormadan once, benim, sizinle ilgili soylediklerimi hatirlatmak isterim. Soyle demisim:

    Hmmmm… evet. Bu yaziyi cok dikkatli okumayan bendeniz, Fatih beyin, paranin para zamaninda, 15 USD bayilmasina yol actim. Gene de sadre sifa bir sey olmadi. Yani, degisiklikler enften puften seyler. O gun bugundur Fatih beyin bana yaklasimi da degisti tabii, ama, anlayisla karsiliyorum. Florida’da o da ingilizce degil daha cok Ispanyolca konusuyordur –gelecekle ilgili planlari var da :)

    Simdi.. bu paragrafta, evet, her ikimizin de okuma yazmasinin kit olusundan nasi, sizi, karsiligini alamadigimiz bir masarife yonelttigim itirafi yatmakta ve bundan –kendi kendime– duydugum rahatsizligin izleri yansimaktadir. Durum, samimi olarak da oyledir –bu baglamda sizin herhangi bir sey deMEmis olmaniza tesekkur ederim, ama, kendimi sorumlu tutuyorum.

    Onun haricinde de, sunu demisim: “Florida’da o da ingilizce degil daha cok Ispanyolca konusuyordur –gelecekle ilgili planlari var da :)”

    Simdi benim merak ettigim, buradan taife-i nisaya nasil vardiginizdir.. ‘Hic aklimdan cikmiyor ki’yi default cevap sayiyorum; yani, bu ise cevap vermenize gerek yoktur bence.

    Simdi de, gelelim, hala daha anlamadigim halde, taife-i nisa minavlinde yuruyen ilmegin sonuncusunda dediklerinize..

    “Benim bu taife-i nisa denen cinsin ispanyol kanadi ile hicbir maddi yada manevi alis-veris icerisinde bulunmadim. Cismen ve ruhen sevmedim sevilmedim” :)))
    Buna da bisey diyen ciksin “yuuhh” diyicem deyip Muzmin Bey buyugumuzu tahrik etmek istemiyorum tabi… O yuzden bisi demiyecem :))

    Candan hanim bana birakmis, sagolsun, ama, benim bu ‘baglayici ifadelerle’ soylenen sozlerden cok sey cikarmam mumkun degil. Profoysenel iliskilerde, zaten, ruhen ya da manen sevmek veya sevilmek sozkonusu pek olmazdi diye bilirdim. Dolayisi ile, daha onceki beyanat ile bir degisiklik sanki yok gibi; ama, eger bu degilse, cozemedim varsayip, Candan hanima havale etmek isterim.

  39. Müzmin Bey,
    havaleye gerek kalmamış efendim :)
    benim bir iddiam var, bu mesele artık Fatih bey için saplantı hâline gelmiştir. bir türlü dediklerinin dışına çıkamamaktadır kendileri. genç bir kardeşimizdir, doğaldır :)

  40. Candan hanim,

    benim gördüklerimin hepsi boştu valla.. da bi’ türlü binemedim, rezervasyonsuz almıyorlardı ;)

    Evet, pek de garip bir ‘sistem’i var.. Reservasyon yapilmis, ama, reservasyonu olanin elinde bir kayit ya da bilet olmuyor. Yine de, ‘sirasi gelen’in bindigi bir tren oldugunu soyluyorlar..

    Bir bityenigi var sanki bir yerlerde.. ama, peronda bilen anlayan –hatta biletci de– yok ki sorup ogreneyim..

  41. Müzmin Bey,
    bu konuda haberleşmeliyiz muhakkak, siz görürseniz siz, ben görürsem ben haber vereyim. çünkü ben de hiçkimseye rastlamadım. garipliği konusuna hiç girmeyeyim, yoksa bütün gece bunu düşünürüm yeniden..ya da ne bileyim kuyruğa girelim şimdiden. türküz netekim.

  42. Candan hanim,

    bu konuda haberleşmeliyiz muhakkak, siz görürseniz siz, ben görürsem ben haber vereyim.

    Yok, baska hersey belki, ama, bu hayatta olmaz. Kacirmak korkusuyla, durup size haber veremem. Acelem var benim; hatta gec bile kaldim. Geldigi an, binip gidecegim. Kusura bakmayin lutfen.

  43. Candan hanim,

    benim bir iddiam var, bu mesele artık Fatih bey için saplantı hâline gelmiştir. bir türlü dediklerinin dışına çıkamamaktadır kendileri. genç bir kardeşimizdir, doğaldır :)

    Saplanti meselesinde benim bir sey demem dogru olmayabilir; ama, dogalligi konusunda katkida bulunabilirim. Yani, ‘haklidir da’ diyerek bir katki yapabilirim. Sonucta, Ramazan bile senede bir aydir. Kendisinin de bildigini sandigim uzre, senede bir aydan daha uzun oruc sureler tutmak, dinimizce de makbul degildir –hele de, dediginiz gibi, genc yaslarda.

  44. müzmin bey hocam;
    adnan efendi ile aranızdaki bağı bilemem elbet :) ah, gülesim tuttu, sinirlerim bozuk da bu aralar kusurma bakmayınız.. :) kısaca şöyle özetleyeyim, size karşı bir hitap sorunu/açmazı yaşıyorum.. “bey” hitabını sevmem, muhatabımın bu yönde özel bir talebi/beklentisi yoksa kullanmamayı tercih ediyorum.. “hocam” ise genelde tercih ettiğim ve sevimli bulduğum bir hitaptır.. sizin insanlarla diyaloglarınızda “bey” ve “hanım”ı kullandığınızı görüyorum. aramızda “yav müzmin abi” şeklinde girizgah yapılacak bir hukuk da bulunmadığı için geriye yine “bey” ve “hocam” kalıyor.. “müzmin bey hocam” diyerek de bey’in bende yarattığı itici etkiyi yumuşatmaya çalışıyorum kendimce.. yoksa durumun sakallarınızla yahut “hocam” kelimesinin semantik karşılığı ile ilgisi yoktur, belirtmek isterim.. vel hasılı kelam bir denge tutturamadım, yardımcı olursanız “hayır” demem.. :)

    wordpress’e gelirsek.. (daha önce de konu olmuştu aramızda sanırım) bu ve benzeri hizmetlerin, alıcısının/kullanıcısının beklenti ve ihtiyaçları ölçüsünde değerli olduğunu düşünen bir insanım.. her zaman bir “daha iyi” ya da “çok daha iyi” mevcuttur ve hal böyleyken bir şeyler de “daha kötü” olacaktır lakin bu durumlar da yine dediğim gibi talep edenin talebiyle ilintilidir.. halihazırda celeron 1.7 cpu işlemcili bir bilgisayar kullanıyorum (amd tercihimdir lakin bu ayrı konu). elbet 2.6 işlemci daha iyidir.. ya da machintosh en iyisidir.. şimdi düşünelim ben hangi programlarla -çoğunlukla- iş yapıyorum: word, firefox browser, avid, winamp, muhtelif media playerlar, photoshop, picasa, mesajlaşma programları. ilk elden sayabileceklerim bunlar.. elimdeki konfigürasyon 512 mb ram desteği ile bu programları düzgünce çalıştırıyor. şimdi bu koşullarda ne yapayım dual core işlemciyi?.. buradan hareketle wordpress yazılımının candan gibi ya da benim gibi blog kullanıcıları için ziyadesiyle yeterli, yetkin yani beklentileri ve bilimum ihtiyaçları karşılayacak, yuvarlanan tencereye kapak olacak minvalde bir hizmet olduğunu düşünüyorum.. sizin için yeterli olmayabilir çünki beklentileriniz ve ihtiyaçlarınız farklıdır..

    weimar durumunu geç de olsa çözmüş durumdayım. bir de sizin geleceğe böylesi yatırımlar yapan biri olduğunuzu görmek beni şaşırttı, eklemeden edemedim.. :)

    sevgiler.

  45. Halid bey,

    yoksa durumun sakallarınızla yahut “hocam” kelimesinin semantik karşılığı ile ilgisi yoktur, belirtmek isterim.. vel hasılı kelam bir denge tutturamadım, yardımcı olursanız “hayır” demem.. :)

    Bu ‘abi’, ‘hoca’, ‘bey’ mevzuu derin.. Semantikten yukariya daha yukariya, semiyotige, ontolojiye, sonra da arsa cikar.. :)

    Benim ‘abi’ ve ‘hoca’ya itirazim, her ikisinde de bir hiyerarsik onkabul var. Yani, iki esit birbirine ayni sekilde hitap edemiyorlar. Ederlerse de celiski, carpiklik doguyor. Benzer bir sorun, daha farkli ve daha beter olarak, ‘sayin’da var. Beter olan tarafi, ki bu ‘abi’de de var, yalama olmus olmasidir. Saymakla (saygi duymakla) ‘sayin’in, daha buyuk kabul etmekle de ‘abi’nin (agabeyin argocasinin) bir ilgisi kalmamistir. Yani, icinde varsayilan saygi ya da sicaklik iliskisi coktan dumura ugramistir..

    Butun bunlari soyledikten sonra, her turlu hitabin da benzer bir surecten geldigini tabii ki biliyorum. Ama, bir tarafta, gelis surecini bildigim ‘abi’ ve ‘sayin’ gibi kelimeler var; diger tarafta da, ben dahil kimsenin bilmedigi ve hatirlamadigi ‘bey’ ya da ‘hanim’ gibi kelimeler var…

    Ustelik, ‘bey’ ya da ‘hanim’ bir hiyerarsi onkabulu de icermiyor. Bunlari kullanan herkes omuz hizasinda esit oluyor. Dolayisi ile, egaliteryanist bir tercihle, ben ‘bey’ ya da ‘hanim’i tercih ediyorum…

    Mutlak dogrusunun bu oldugunu iddia etmiyorum. Fakat, hakkinda bir miktar dusundukten sonra, benim acimdan, boyle bir yerde karar kilmak daha uygun geldi.

    Ote yandan, sizin baktiginiz yeri de anlamiyor degilim; ‘bildiginiz gibi yazin’ diyecegim, amma, endisem, ‘yol olacagi’ ve ‘abi’ ya da ‘hoca’ olup cikacagimdir.. :)

    Gene ortada kaldi yani.. ?)

    wordpress’e gelirsek.. (daha önce de konu olmuştu aramızda sanırım) bu ve benzeri hizmetlerin, alıcısının/kullanıcısının beklenti ve ihtiyaçları ölçüsünde değerli olduğunu düşünen bir insanım..

    Bu baglamda soyledikleirinizi hem okudum hem de, ait olduklari context icinde, katiliyorum. Fakat, baska bir nokta var: Siz aslinda, tarif ettiginiz kullanici grubu icin en uygun olanin bu oldugunu da soylemiyorsunuz –en ‘available’ olan budur diyorsunuz. Ya da benim anladigim sizin asagi yukari oyle dediginizdir.

    Galiba yanlis bir intiba vermisim. Evet, bendeniz bir ‘power user’ ya da azbisey daha yukarilarda saydiklari turden bir kullaniciyim.

    Ama, karmasa benim fetisim degil.

    Zorda kalirsam da karmasik seylerden kacmam ama, mecbur olmadikca, –herkes gibi ben de– basiti severim. Basitlestirmek zordur, bunu da bilirim.

    Benim aradigim, tam olarak basit bir sey. istediklerimi yapacak, ama, bana her defasinda hendek atlatmayacak bir sey. Ve, cok sey de istemiyorum. Bir makale yazarken WYSIWG editor olsun istiyorum. WordPress’te bu var.

    Fakat, sirf ben degilim; yorum yazanlara da hayatin basitlestirilmesi lazim. Onlar da WYSIWG editor kullansinlar istiyorum. WP’de bu ‘eh, var gibi’ var. Uyduruk kaydirik bir seyler var, ama, kurmasi da kullanmasi da basbelasi. Guvenlik endisesi cok yuksek.

    Son olarak, yazilan makalenin altinda boyle alisveris listesi misali yorumlar bir rezalet. Kimin kime cevap yazdigi belli degil.

    WP’de ‘threaded comments’ var guya.. Guya. Yani, birisinin bir ‘hack’ini kurup bu versiyonda calistiriyorsunuz, ‘update’lerde cokuyor.

    Butun bunlari dedigim zaman, siz, bana ‘forum’ kurmami onereceksiniz herhalde. Ama, ‘forum’ benim dedigimi karsilamiyor. Ustelik, kullanicilari bir de BBCode denen baska bir garabete mahkum ediyor.

    WP ile ‘entegre’ edilen ‘forum’lar da ne kus ne deve.. Halbuki, benim dedigim son derece basit.. Oyle degil mi?

    Simdi.. kim daha basit seyler istiyormus bakalim? :)

    weimar durumunu geç de olsa çözmüş durumdayım. bir de sizin geleceğe böylesi yatırımlar yapan biri olduğunuzu görmek beni şaşırttı, eklemeden edemedim.. :)

    Mazi adi, istikbal pust, zaman kalles.. Yani, gelecek de bir gun gelecek… Tedbirli olmak lazim :))

  46. müzmin efendi, müzmin efendi! (yok be bu da olmadı) :) lakin ben ısrarla bey hitabından imtina edeceğim.. ey müzmin anonim! (evet sanırım bu daha doğrudan, nitelemesiz.. bundan kelli bunu kullanacağım müsaadenizle)

    ey müzmin anonim;
    kısaca beyan edeyim fikrimi. basitlik istiyorsunuz amma yine kendi talabiniz doğrultusunda, yani kendi taleplerinize basit çözümler istiyorsunuz.. bir blog servisinden sizinkiler gibi taleplerim yok.. hal böyle olunca benim taleplerimi basit çözümlerle karşılıyor WP..

    yorumların alışveriş listesi gibi olması evet, rahatsız edici. lakin bu worrdpress’ten daha çok halihazırda kullandığımız mantalitenin sorunu. bu durumu estetik bir çözüm bulabilmiş bir servis göremedim.. forum da buna çözüm olamaz. bir başlık (topic) altında konu dallanır budaklanır gider yine.. kimin kime ne dediği belli olmaz.. lakin bu konu hakkında bir çalışma yapacağım.. kendi alan adıma geçtiğim zaman -belki- bir çözüm uygulaması görebilirsiniz.. ancak iddialı değilim.. vel hasılı kelam ikimiz de basit çözümler istiyoruz lakin benim beklentilerim sizinkiler kadar fazla -ve belki de karmaşık- değil.. :)

    Mazi adi, istikbal pust, zaman kalles.. Yani, gelecek de bir gun gelecek… Tedbirli olmak lazim :))

    bunu sevdim.. :)

    sevgiler..

    dip not: yazı altında, yazıdan tamamiyle alakasız şekilde ilerleyen bu diyalog için candan’ın anlayışına sığınıyorum..

  47. Halid,
    Müzmin Bey’e sâdece Müzmin Anonim desen nasıl olur? bana candan demen gibi, hayır tabi üstüme vazife değil ama, ille de hitâp için bir ek olmak zorunda mıdır?

    gelelim dipnotuna; burası benden önce senin evin, senin emeğinle kurulmuş bir yer ve Müzmin Bey de misâfir değil ve ricâ ederim bir daha bunu duymayayım çok kızarım, bu blogda herkes dilediğini konuşmakta özgürdür, ben onaylamadığım bir şey olursa zâten suratımı ekşitir belli ederim :))
    ayrıca konuşulanların yazıyla ilgili olması gerekmiyor, öyle bir şey olursa yoruma kapalı olur. hem çok şey öğreniyorum sizden, hem de ilgisiz şeyleri severim, mümkünse ”saçmalayın”, bu benim için nerdeyse kutsal bir kavramdır :))

    enbidipnot: hakan şükür yeri doldurulamayan bir forvettir! aslan burcudur, GS’lidir. ne mutlu GS’liyim diyene :))

  48. Müzmin Bey,
    sizi adâb-ı muâşerete dâvet ediyorum şiddetle!
    ”hanımlar önden” dendiğini duymuş olduğunuzu farzediyorum ve bu hakkımı, bu sefer kullanmak istiyorum efendim, hürmetlerimle :)
    evet, konu trenlere binme önceliği :P

  49. [Pardon. ‘a’ tag’i acik kalmis. Yeniden gonderiyorum]

    Halid bey,

    yorumların alışveriş listesi gibi olması evet, rahatsız edici. lakin bu worrdpress’ten daha çok halihazırda kullandığımız mantalitenin sorunu. bu durumu estetik bir çözüm bulabilmiş bir servis göremedim..

    Su linkteki adrese bir bakin derim. Orada [makalenin altinda], ‘Flat’, ‘Nested’, ‘No Comments’ ve ‘Threaded’ olan bir combobox goreceksiniz.

    ‘Nested’i secin ve ‘Change’ dugmesine basin.

    Cikan fonksiyonalite [*] benim istedigim seyin %95’inden fazlasidir.

    [*: Renkler filan gibi, estetik meselesi ayri, onu istedigini gibi segistirisiniz]

  50. müzmin bey; (ya da bey olmaktan müzmin olmuş anonim bey) :)

    örnekteki site belirli bir kullanıcı yetkinliği gerektirir. web’le ilgili ya da benzeri spesifik bir alanda ise siteniz evet, bu işe yarayacaktır; ziyaretçi profilinizden ötürü. her ne kadar pratik ve anlaşılır olmasa da.. lakin umuma açık bir platformda hiç pratik omayacağı gibi işleri daha da karmaşıklaştıracaktır.. iddiya girmeye hazırım. denemesi bedava.. :)

    candan;
    peki..

  51. Candan hanim,

    “hanımlar önden” dendiğini duymuş olduğunuzu farzediyorum ve bu hakkımı, bu sefer kullanmak istiyorum efendim, hürmetlerimle :)
    evet, konu trenlere binme önceliği :P

    Hem o kural degil; hem de malesef bu
    apayri, bambaska, cok farkli bir konu:
    Cakisan yollarda nezaket? Evet.. de
    kisiye ozeldir biten yolun sonu…

  52. Halid bey,

    müzmin bey; (ya da bey olmaktan müzmin olmuş anonim bey) :)

    :)

    örnekteki site belirli bir kullanıcı yetkinliği gerektirir. web’le ilgili ya da benzeri spesifik bir alanda ise siteniz evet, bu işe yarayacaktır; ziyaretçi profilinizden ötürü.

    Ben, sanki parmaga bakmissiniz gibi geldi bana. Isaret ettigi yerde su olmalydi:

    Kim kimin dedigine ne demis. Bunu gormek. Kolayca gormek. Bir ceki odun yemek zorunda kalmadan gormek.

    ‘Nested’i secip ‘change’ dugmesine basip beklediginize eminsiniz degil mi?

    her ne kadar pratik ve anlaşılır olmasa da..

    Pratik olmayan yerini merak ettim simdi..

    lakin umuma açık bir platformda hiç pratik omayacağı gibi işleri daha da karmaşıklaştıracaktır.. iddiya girmeye hazırım. denemesi bedava.. :)

    Her turlu oneriye acigim.

candan için bir cevap yazın Cevabı iptal et