yavruların yavrusu döndü tâtilden.. işte, huzur dedikleri şey bu! :) hep eksik, hep yarımdı yaşadıklarım. ağız tadıyla bir yemek yiyemezsin, neymiş? ” o da yeseydi ya şimdi ”, ağız tadıyla bi gülemezsin, neden? ” ya o mutsuzsa şimdi? rahat bir uyku uyuyamazsın, niye? ” ya başına bir şey gelirse” diye diye, günleri saydım. yok vallahi öyle evhamlı bir anne falan değilim ben. iki yıl sonra üniversiteye gidecek, kısmetse.. ve öyle görünüyor ki; kendi evini kurmak isteyecek. e canım o zaman tamam. şimdi benimle yaşıyor. bütün mesele de bu aslında. yok o da değil, yaşı küçük. gerçi ben onun yaşındaykeeeen.. neyse. ne bileyim işte, arada yollar olunca sevilenle, merâk ediyorum deli gibi. içeriden sesi geliyor şimdi, bıcır bıcır.. ev neşesine kavuştu yeniden. kızım dayılarına..
ah işte! bir evdeki huzur kadar eşsiz bir duygu daha yoktur. tamam eksikler var ama, onlar da mutlu oluyor bizim mutluluğumuzla. annem aradı akşam.. ece’nin geleceğinden haberi yoktu. telefonu o açınca, sesindeki mutluluk ece’nin sestonuna yansıdı. anniniiiii diye şımardı hemen. :) annem de ciddi ciddi okula başlıyormuş. valla takdir ediyorum. yaşına başına bakmadan sen kalk haftada iki gün, günde üçer saatten ingilizce dersi al. helâl olsun sana be annecim!
ayın ondördüne yaraşır bir yazı oldu di mi candan? evet, valla öyle oldu! heh, kıymetini bil bu günlerin, ararsın sonra.. ay deli miyim neyim? hı hı, bi hunin eksik. tamam, onu da nalburdan alıveririm. bu günlükcan da hiç çekemez mutluluğumu. bi daha da sana bi şey anlatırsam n’oooliiim…:P